29 Aralık 2014 Pazartesi

İstanbul'un ilk kahve festivali ;İstanbul Coffee festival

Bu yıl ilk olarak düzenlenen '' İstanbul Coffee Fest ; ''İstanbul buram buram kahve kokacak,''sloganları ile  25-28 Aralık'ta dört gün boyunca tarihi Galata Rum İlk Okul'unda kahve severlerle buluştu.

Festivale oldukça yoğun bir ilgi vardı neredeyse doldu doldu taştı diyebilirim öyle ki, en son biletix bilet satışlarını durdurdu ve sadece daha önce bileti olanlar festivale giriş yapabildiler, meğer ne büyük bir akım varmış kahveye karşı, nasıl büyük bir açık varmış ülkemizde bu  festivalde anlamış olduk.

Festivalde ''Nero, Starbucks,Jacops,Kahve Dünyası gibi bilinen kahveciler oldukça az ilgi görürken, Türkiye'de daha çok yeni olan kahve dükkanları,baristalar,coffee shoplar,kahve makinası üreticileri,gıda üreticileri ve sektöre dahil olan birçok diğer firmalar ilgi çekiçi sunumları ile festivalde ön plana çıkmayı başardı.

Festival kapsamında ,workshoplar,canlı müzik gösterisi,sanat sergileri,seminerler,tasarım ürünler ve birçok eğlenceli aktivite yapıldı, iki gün boyunca uğradığım festivalde oldukça eğlenceli ve baştan sona kahve,sanat,sohbet dolu günler yaşarken kahvenin bir yaşam tarzı olduğuna şahit oldum.

Türkiye'nin daha çok kahveciye ve daha çok böyle festivallere ihtiyaç var yeni girişimcilere duyurulur :)

Bu seneki kahve festivalini kaçırdıysanız üzülmeyin bundan sonra her yıl birkez İstanbul'da kutlanacak.

Festival davetiyelerini aylar önceden bizlere ulaştıran ve bu özel festival ile buluşmamızı sağlayan mekanist ve ekibine çok teşekkürler.

Festivalde hoşuma giden tavsiye edebileceğim tatlar;

Old Java ;Galata'nın en yeni kahvecilerden biri,Dünya'da ilk kez uyguladıkları isli ve soğuk kahve teknikleri ile festivalde ilgili odağı olmayı başardı.


M.O.C kahve festivalde kapsıında her daim sıra olan popüler kahvecilerdendi.

Kronotrop ; kahve isim yazdıkları kahveleri ile gönüllerimizi fethederken gözümüzede bayram ettirdi:) 

Kervansaray kahve ; Ben böyle türk kahvesi içmedim dedirttiren kahve :) içerisinde kaküle,sahlep bulunuyor çok hafif ve lezzetliydi.

Lera Fresca; hiçbir katkı maddesi kullanılmadan ürettikleri,süt,dondurma ve tadelleli dondurmaları ile festivalde oldukça ilgi topladı özellikle sütleri ve tadelleli dondurması harika.

Nero ; Günlerce sandwiç,browni ve daha birçok yiyecek,içeçeği ücretsiz olarak sundular bunun için ayrıca teşekkürler.






Kronometre kahve'de blog ismimi kahveme yazdılar ayrıca 


Kahve'den ayakkabı Esra Sağlık'ın ellerine sağlık .
Kahveler özel tekniklerde hazırlanırken.
Çikolata'nın ilk hali 


Kahvem ve festivale balkondan bakış.


Festivalde gün boyu süren canlı müzik ortama eşlik etti.


Usla kahve akademisi 






Old Java'nın Dünya'da ilk kez uyguladıkları ''isli kavhe yapımına şahit olduk ve tatma şanşı elde ettik.


Sahi İstanbul ''hartını kırmadık geldik'' diyere festivalde durmaksızın lokum yapılışını gösterdiler ve tatma imkanı bulduk.


Heirloom/İstanbul Sifon kahve yapımı


Kervansaray kahve içerisinde kaküle,sahlep bulunuyor çok hafif ve lezzetliydi.






Rum Okulu'nun teras katından muhteşem manzara görüntüsü.


Lera Fresca; hiçbir katkı maddesi kullanılmadan ürettikleri,süt,dondurma ve tadelleli dondurmaları ile festivalde oldukça ilgi topladı.


16 Aralık 2014 Salı

Wyndham Grand Levent Oteli Funda Arar ile Muhteşem bir Açılışa İmza Attı.

Uluslararası otel zincirlerinden olan Wyndham ,Özdilek Grubunun İstanbul'daki ilk yatırımı olan Wyndham Grand İstanbul Levent otelini dün gece ihtişamlı bir açılışla gerçekleştirdi.

İş dünyası ve sosyetik isimlerinde katıldığı açılışa oldukça yoğun bir ilgi vardı.
Otelin mutfak Şefi İlhan Güler ve ekibi tarafından büyük bir alanda hazırladıkları lezzetleri göz alıcı,can çekici bir şekilde sunarken göz kamaştırırdılar.Şuana kadar gitmiş olduğum,görmüş olduğum en kapsamlı ve çok iyi hazırlanışmış emek verilmiş bir açılıştı.

Davet,Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek'in samimi ve içten konuşmalarıyla başladı ardından,Otelin Genel Müdürü Funda Bezircilioğlu'nun konuşmalarıyla devam etti.

Daha sonrasında gecede sahne alan Funda Arar'ın muhteşem şarkıları sayesinde bazen hüzünlenirken ,bazende eğlenip farklı duygular yaşadık.Duruşuyla,sahnesiyle,sesiyle benim için vazgeçilmez bir sanatçıdır.

Otel İstanbul'un kalbinde yer alan Levent'teki konumuyla iş dünyası ve turistleri hedef kitlesi içine alıyor 389 odaya 22 adet toplantı salonuna sahip deniz manzaralı bir otel.

Hayırlı bol müşterili olsun.












11 Aralık 2014 Perşembe

Baltazar Burger &Steak House Caddebostan Açıldı.

Baltazar Karaköy'deki ilk şubesiyle et severlerin hem midelerini, hem kalplerini fethedince ikinci şubeyi de gürme semti olarak adlandırdığım Caddebostan'da açmışlar.

Trakya'dan bir çiftlikten getirilen etler bir bayan eliyle kömür ateşinde pişirilerek servis ediliyor.

Mekan retro tarzında loş ışıklı ve motosiklet dekoruyla tamamlanırken salaş rahat bir ortam oluşturulmuş.

Patatesler dondurulmuş değil,sosları el yapımı en önemlisi et gibi et yiyorsunuz kömür ateşinde olması da ayrı bir lezzet katıyor.


Burger ve et yemek için bundan sonra ilk adreslerimden biri olacağını söyleyebilirim.


Başlangıç olarak füme et servis edildi.


Kömür ateşinde pişmiş patates ve soğan


Peynirli ve sade köfteler
El yapımı fıstıklı hellim peynirli sucuk ve sosis


Dışı füme içi cheddar peyniri ve burger köftesine sarılmış et ve karamelize soğan.


Ballı Hardal sosunda marine edilmiş Şaşlık olukça yumuşak ve lezzetliydi.


Acılı Mexciono Burger bugün itibariyle menülerinde yer alacak ilk deneme fırsatı bulduk ve çok beğendik içinde meksika fasulyesi bulunan burger oldukça acılıydı.


Mekanın dekor detayları....






BALTAZAR BURGER;
ADRES: Caddebostan Mahallesi Bağdat Caddesi No:239 A Kadıköy/İstanbul Göztepe
               TEL: 02163602660


8 Aralık 2014 Pazartesi

Boğaz Manzaralı Bir Kahvaltı İçin;Sardunya Karaköy Yalı Restoran



Boğaza karşı manzaralı bir mekanda kahvaltı yapmak isterseniz ve diğer tüm bilindik mekanlardan sıkılmışsanız Sardunya tam size göre olacaktır.Burası Sardunya şirketler gurubunun bir restoranıdır.

Yine uzun bir zaman gitmek isteyip bir türlü denk getiremediğim mekanlardan biriydi Sardunya ve Zomato sayesinde bir isteğim daha gerçekleşmiş oldu.

İtiraf ediyorum deniz kenarında olan manzaralı mekanlara karşı aşırı zaafım var.Saatlerce oturup sadece çay bile içebilirim o derece yani bu yüzden çok açık olmam gerekirse bu tarz restoranları yorumlarken manzaraya yenik düşmeden objektif olma konusunda kendimle adeta savaş veriyorum.
Sardunya Restoran,Karaköy'de aslında çok bilindik bir lokasyonda belkide hergün önünden geçip görmemişizdir keza benimde öyle oldu Deniz Ticaret Odası'nın iç kısmında bulunan camekan restoran adeta gizli kalmış bir cennet köşesini andıran manzaraya sahip çok yakından geçen gemiler,vapurlar eşiliğinde martılar ve denizden restorana vuran dalgaların sesiyle güzel bir haftasonu geçirmek için ideal.

Mekan oldukça sessiz ve sakindi bunun nedeni; kahvaltıyı menüsüne yeni eklemiş olmaları bana göre de böyle bir manzara için kahvaltı olmazsa olmaz.... Yeni olduğundan kahvaltıda oldukça eksikler gözümüze çarpsa da ilerleyen dönemde yeniliklerle birlikte manzaranın hakkını veren bir kahvaltı sunarak daha başarılı olacaklarını umuyorum.

Eskiden Sardunya Fındıklı olarak kullandıkları isimlerini adres konusunda sıkıntı yaşayınca Sardunya Karaköy Yalı olarak değiştirmişler şikayetleri değerlendiren yeniliklere açık olmaları kendileri ve tanıtımları açısından hoş bir uygulama olmuş.

Tek kişi Kahvaltı fiyatı 38 TL bunu pahalı buldum fakat istenirse iki kişi bu kahvaltıyı paylaşabiliyormuş bu açıdan güzel.

Tek kişilik kahvaltı

Boğaza karşı menemen ve simit
Bal ve Kaymak ayrılmaz ikili
Heidi'nin ekmeği ismini verdikleri ekmek peynirli olan ve diğeri pişi
Mekan sade ve şık döşenmiş hoş görünüyor.


Sisli ve kapalı bir güne denk geldiği için boğazı tam göremedik :(
Mekanın açık alanı

Restorana giriş kısmı.


 Sardunya Restaurant;Adres: Meclis-i Mebusan Cad. No:22 Salı Pazarı, 34427 Fındıklı,                                                               IstanbulTel: (0212) 249 10 92


4 Aralık 2014 Perşembe

Yüzyıllık Aşk Sergisi




Hangi aşk yüzyıl sürer?sadece filmlerde olur değil mi? Yüzyıllık Aşk Sergisi'de Türk sinemasında geçen yüzyıl ile seyirciyi buluşturmak için hazırlanmış seyirci ile Türk sineması arasındaki aşkı ifade ediyor.

Modern sanat 10.yılını Türkiye sinemasının 100.yılına ithafen Yüzyıllık Aşk :''Türkiye'de sinema ve seyirci sevgisi''sergisiyle kutluyor.

Yıllardır birçok kişinin burun kıvırdığı,emeklerine saygı duymadan Türk sineması işe yaramaz dediği kişilere sesleniyorum gidin ,görün geçmişle ve günümüzle yüzleşin o beğenmediğiniz Türk sinemasından kimler gelmiş, kimler geçmiş o ruhu hissedin o zaman ancak anlarsınız.

Sergide Filiz Akın,Türkan Şoray,Yılmaz Güney köşesi bulunuyor.En çok dikkatimi çeken, beni etkileyen Yılmaz Güney'in giyilmiş ayakkabılarının bulunduğu,üstünde Yılmaz Güney'in haberlerinin olduğu yıllar öncesine ait gazete küpürleri bulunan hapishane dolabı.

Kurulan bir başka bölümde Türk filmlerinde yer alan bir şarkı seçip olduğunuz plağı takıp izleyebiliyorsunuz.

Eski dergiler 1950'ler 1960'lar , artistlerin günlükleri,el yazmaları,ilk sinema biletleri,sinemanın geçmişten günümüze gelişi resmedilmiş tam bir nostaljik deneyime dönüştürülmüş.

''Sinema mikrobu kapmak '' cümlesi ile sinemanın güzel ve ilgi çekici yanlarını insanlara ulaştırmayı hedeflemişler sergi yeteri kadar büyük olmasa da hep burun kıvrılan Türk sinemasından; kimler gelmiş ,kimler geçmiş,nasıl bir mücadele verilmiş olduğunu oradayken çok daha iyi anlayacaksınız kimi zaman çocukluğuna döndüğünüz olacak geçmişle yüzleşmek için güzel bir seçenek.

4 Ocak'a kadar açık olan sergiyi ziyaret etmenizi öneririm.
Dipnot:İstanbul Modern Sanat Perşembe günleri ücretsiz oraya gitmişken zaman ayırıp diğer sergileri de gezmenizi öneririm.

                                                     Yılmaz Güney Eşyaları

                                                            Türkan Şoray


                                                  Filiz Akın

Eski Dergiler 
                                         Sinema biletleri ve eski sinema görüntüleri


                                            Hülya Koçyiğit'in alışılagelmiş replikleri